Yeniliklerin İddialı Markası: Keen
Her Şeyi Başlatan Yardımlar!
Hızla büyüyen Keen, insanların tavansız ortamlarda yani doğada daha sık olması için yaptığı çalışmalarla ilham olmayı amaçlıyor.
Marka hikayesine baktığımızda hiçbir zaman "sadece bir ayakkabı” markası olmayı hedeflediğini görmüyoruz. Daima bir yenilik peşinde olduğunu ve fark yaratmak istediğini görüyoruz. Markayı biraz gözlemlediğinizde işlerini ne büyük bir sevgiyle yaptıklarını görmek mümkün, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle etki alanlarını oldukça artırmayı başardılar. Bunun en büyük örneğini 2004 yılında Asya’da gerçekleşen tsunamide bölgeye yaptıkları yardımda gördük. Gazilere, ihtiyacı olanlara, koruma birliklerine ve pek çok konuda çeşitli yardımlar gerçekleştirdiler. Tüm yapılan bu yardım ve sosyal sorumluluk projeleriyle, bunları bir iş gibi görmediklerini kendi kültürlerinin ve değerlerinin bir sonucu olduğunu vurguladılar.
Sürdürülebilirliğe Bir Adım Daha!
İnsani değerleri bu kadar önemseyen Keen markasının doğa dostu üretimler yapması tam da değerlerine uygun bir yaklaşım! Bir ayakkabılarına dikkatlice baktığınızda geri dönüştürülen alüminyum halkaları, geri dönüşümle plastik şişelerden elde edilen ağları ve nicesini fark edebilirsiniz. Doğaya saygılı üretim noktasındaki çıkışlarını ise çarpıcı bir cümle ile açıklıyorlar. "Ürünlerimizde olmaması gereken her şeyi kaldırmaya ve daha iyi bir sonuç elde etmek için detoks yapmaya karar verdik.”
Doğaya Saygılı Üretim!
Keen markası, yine kendinden bekleneni yaparak tedarikçi listelerini incelemeye başlar. İçlerinde kimyasal atık bulunanları çok da düşünmeden eler. Güvenli, dayanıklı ve kimyasal atık içermeyen kriterleri ile yeni anlaşmalara doğru adımlar atılır. 2019 yılı itibariyle, PFC/PFAS içermeyen su geçirmezlik sunar ve bu sayede 150 tondan fazla florlu kimyasalın doğaya salınımını engeller. Bu işte doğaya saygı anlamında örnek alınması gereken bir başarıdır.
Yapılan çalışmalar bunlarla sınırlı değil. Üretim esnasında ortaya çıkan kokuyu kontrol etmek için yine doğal yöntemlere başvururlar. Her yıl 7 ton tehlikeli kimyasalın çevreye karışmasını önleyip, pestisit yerine probiyotik Eco Anti-Odor içeren tabanlıklar kullanırlar.
Havayı ve toprağı düşünen Keen, suyu da es geçmiyor. Deri çalışma grupları sertifikalı üretim tesislerinde gerçekleşiyor. Kimyasalları, enerji kullanımı ve su kirliliğini azaltan çözümleri göz önüne alarak ilerliyorlar. Doğa kriteri göz önüne alındığında tercih sebebi olan LWG sertifikalı deri kullanımını görüyoruz.
2050 yılında okyanusta balıktan fazla plastik olacağını pek çok uzmandan duymuş olmalısınız. Bu noktada Keen, farkını geri dönüştürülmüş plastik kullanımıyla ortaya koyuyor. Geri dönüştürülmüş plastikten elde edilen ürünlerin kullanımı, enerji ve kaynak tasarrufu sağlıyor. Milyonlarca pet şişe atığının önüne geçilmiş olması ise göz ardı edilmeyecek bir gerçek! Keen markası 2020 itibariyle, belirli ürün gruplarındaki ayakkabılarda dokuma, astar ve bağcıklarda geri dönüştürülmüş plastik kullanmaya başlar. Kimi modellerde ise ayakkabı başına 9 adet plastik şişenin dönüştürüldüğünü açıklar.
Marka hikayesi ve kurumsal kültürü Keen’in her zaman bir adım daha fazlasını hedeflediğini gösteriyor. Kullandıkları teknolojilerde doğaya saygıyı ön plana almaları, insanları doğaya çekmek için ilham olmaları, yaptıkları yardımlar ve çok fazlasıyla Keen’in oldukça iddialı olduğunu söyleyebiliriz. Bakalım marka hikayelerine ne gibi yenilikler katacaklar? :)