Helly Hansen markasına ait teknolojilerine geçmeden önce marka hikayesine kısaca bir göz atalım. Bunun için sizi 1877 yılına ve Norveç’e götürüyoruz. Her şey bir deniz kaptanı olan Helly Juell Hansen’ın, Norveç’in zorlu iklim koşullarından korunabilmek amacıyla arayışa girmesiyle başlar. Yüzbaşı Hansen ve eşi Margrethe kısa süre içerisinde pamuklu canvas üzerine keten tohumu yağı dökerek esnek ve su geçirmez kumaş elde edeler.  

Bu kumaştan pantolonlar, su geçirmez muşamba ceketler, tenteler ve nicesini içeren ürünler ürettirler. Ürettikleri ürünlerin kullanıcıları sadece denizcilerden ibaret değildir. Okyanuslarda, dağlarda, şantiyelerde zorlu şartlar altında bulunan profesyoneller ve doğa sporu tutkunlarının tercihi olmaya başlar.

Bugün kayak sporu yapanların ilk sıralarda tercih ettikleri markalardan biri olmayı başaran Helly Hansen, binlerce profesyonel kayakçı tarafından tercih edilmektedir. Helly Hansen ekipmanları, hikayenin başlangıç noktasını oluşturan denizciler tarafından da hala kullanılıyor ve dünyanın her yerinde karşımıza çıkıyor. 

Helly Hansen iş kıyafetleri konusunda da pek çok şantiyede ve çeşitli lokasyonlarda karşımıza çıkıyor. 2004 yılında ise ayakkabı ile ürün gamını çeşitlendirerek ayrı bir kulvara doğru açılırlar. Helly Hansen ürünlerinde farkını; performans, koruma ve güvenlik konularını ön plana çıkararak ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. Gelelim teknolojilerine ve yeniliklerine…